30 Nisan 2007

küçük gün ışığım (little miss sunshine)

uzun süredir böyle güzel film izlememiştim. bir sahnesinde kendimi kahkaha atarken durduramıyordum ama kendi sesimi de duyamıyordum. temelde bütün konulara mizah penceresinden bakabilmiş, günümüzün kutsallaşan değeri olan "başarılı olmak" kavramına cepheden savaş açabilmiş bir film.


birbiriyle hiç anlaşamayacak, farklılıklarına en ufak saygı duyamayan bir aile ile başlıyor film. yalnız farklılıklar öyle böyle değil. tarzları, değerleri, zaafları, amaçları ama herşeyi farklı olan 6 kişinin hikayesi. bir anda kendilerini ortak bir amaç doğrultusunda mücadele içinde bulan bu altı kişi, o mücadelenin getirdiği güçle farklılıklarını koruyarak, farklılıklara değer vererek birbirlerinin yanında olmayı öğreniyorlar.
kesin gidin, kaçırmayın

2 yorum:

oyluuu dedi ki...

bu filmde imrendigim bir aile sevgisi var, birbirlerine saygi duyan, verilen kararlari bozmak icin ugrasmayan ve birbirini seven bir aile var. Hele Olive icin yaptiklarina ve cektikleri sikintilara bakilirsa, kucuk kiz onlarin zaten gunisigi olmus...

tehanu dedi ki...

once acayip geren sonra da icimi sicacik yapan bi film... (oyuncular para almadan oynamis bu arada :))

su kazanan/kaybeden ayrimini okurken aklima senin bir zaman verdigin ropartaj geldi ispircim :)

lafi uzatmadan, filmden sonra, bu filmi izledigim icin kendimi 'kazanan' lar cephesinde hissettim valla :)

tabi boyle bir ayrim yapmak ne kadar dogruysa...