15 Ekim 2007

beynam ormanı ve haymana kaplıcaları

bayram tatilinin bir kısmını doktora çalışmalarına ayırdım. tabi tatil yapmadan da olmaz. arkadaşlarla bir haftasonu etkinliği ayarladık. hızlı, neşeli ve muhabbet dolu bir haftasonu geçti. cumartesi öğlene kadar kahvaltı ve alışveriş faslını tamamladık. sonrasında yalın'ın taktir toplayan planını uygulamaya koyulduk. beynam ormanlarına doğru yol almaya başladık. önce kızılcahamam milli parkında çadır kurmayı düşünüyorduk. orada ayı olduğunu ve çadır için valilikten izin almamız gerektiğini öğrenince beynamda karar kıldık. beynam'a bir saatte vardık. mekanı dolandık. ankara'dan bir saat uzaklıkta böyle bir ormanın olmasının keyfini yaşadık. tabi sulak diyarların ormanı gibi renkli renkli, çeşitli ve neşeli değil. buna rağmen ormanda olmak ayrı bir duygu.

beynam ormanı

sonrasında hazır aldığımız mangalımızı yaktık ve etlere yumulduk. kav marka hazır mangal aldık. kömürlerin kızarmasını bekliyorduk ama sonradan anladık ki bu kömürler kızarmadan veriyor ısıyı. antrikot'u mangalın kral eti seçtik. domatesi de şöyle yapınca muhteşem oluyor: üstten bir kapakçık kesiyorsun, içine tuz ekiyorsun, sonra mangalın üzerine koyuyorsun. istediğin sıcaklıkta alıp, etin yanında parmaklarınla beraber yiyorsun.

ateşle eğlenirken

hava kararmadan çadırı kurduktan sonra yaktık ateşimizi. zaten gece ateşle oynayarak, yıldızları izleyerek ve muhabbetle geçti. kamp kurmanın belki de en güzel yanı bu geceler. sabahların da hakkını yemeyeyim. ormanda uyanmak ta çok güzel. hemen yürüyüp dolaşma isteği uyanıyor içinde. bir tek, gece çadırda uyuması mesele. boynum donarken, tulum içinde ki kısım terliyordu, yer rahatsızdı, çadır kalabalıktı... uyuyamadım bir türlü. çadırda kalmanın konforunu arttıracak herşey para vermeye değer.

sabah her türlü şoparlığımızla dolanırken

beynamı geride bırakıp haymana'ya doğru ilerledik. haymana'da uygun bir kaplıca bulup daldık. üç kişilik özel bir jakuzili oda kıraladık. ilk girdiğimizde ne muhteşem şeymiş bu diye sevinçle oynarken, onbeş dakikanın sonunda hepimiz bayılır haldeydik. girerken istersek bir saat daha kiralarız diye planlar yapıyorduk. ilk saati bile bitirmeye halimiz kalmadı. nesi faydalı bu kaplıcanın anlayamadık. haymanada şimdiye kadar yediğim en kötü kuşbaşılı pideleri mideye indirdikten sonra ankara yoluna çıktık.

yalın muhtesem uçurtmasıyla

köpeklerden tırsmışken

tarlaların arasından geçerken durduk ve yalın'ın teknoloji harikası, delta kanatımsı, çift ip kontrollü uçurtmasıyla oynamaya başladık. on tane kadar çoban köpeği hızımızı kesse de, yağmur durduramadı bizi. ip kopunca mecburen bıraktık oynamayı. sırılsıklam ve çamurlu bir halde bindik arabaya. çobanla muhabbetimiz de komikti. on tane çoban köpeği üzerimize doğru gelmeye başladılar. tabi biz dona kalıp köpekleri izliyoruz. köpeklerde adam adama markaj yaparak çevremizi sardılar. çoban bağırıyor ilerden "birşey yapmazlar korkmayın". biz ise "abi lütfen kurtar bizi, abi yapma al şunları..."

levent'ten sanatsal denemeler

doğaya, arkadaşlara, maddi imkanlara... hepsine teşekkürler ki böyle güzel bir haftasonu geçti.

not: oylum'dan picasa'nın fotoğrafları yukardaki gibi birleştirdiğini öğrendim. görüldüğü gibi bu özelliğin şeyini çıkardım.

6 yorum:

tehanu dedi ki...

ben de isterim ben de :))
mangal pirzola, ates basi raki, aksam ayi gelicek de bizi yicek korkusu, cadir uzerine sipir sipir damlayan yagmur gurultusunun tadi baskaymis, ben de bu tatilde yasadim gordum.
bizim ekibin farki mangal yerine dogal yontemler ile ates yakmakti, les gibi koktuk.
diyorum ki guclerimizi birlestirelim, odtu'de bi pinarbasi vardi diplerde bi yerde. bi haftasonu aksam bol cadirla oraya gidelim, ates-et-raki yapalim, bi suru yildiz gorucez mi bakalim. sonra da cadirda kalmanin konforunu bi daha dusunelim :) (havali mat ve kus tuyu uyku tulumu cok gerekliymis yahu)

Adsız dedi ki...

picasamıdır picasomudur nedir, cok guzel dizayn edilmiş yazı. yalının şoparma videosu nerde?

yavasyavas dedi ki...

o şoparma videosunu yalın kendi bloguna koysun. şoparan ben olsaydım buraya koyardım.

Adsız dedi ki...

o zaman jit jit su videonu koy!

yavasyavas dedi ki...

bak o olur

Unknown dedi ki...

gercekten de cok guzel fotograflar. ben de atesi kamp
atesi diye dusunmustum facebook'ta. haymana
kaplicalarini bana sorsaydin keske :). bi de ne olursa
olsun, haymana'ya tok karinla gideceksin ya da
yemegini kendin gotureceksin. Haymanalilar etlerinin
cok meshur oldugunu soylerler ama yalan. benim okulu
da gormussundur belki kaplicalara giderken. sagda,
kaymakamligin yaninda. 12 eylül i. o. ogretmenevimiz
var, bi de yol ustu cay ocagi. ama bir daha yolun
duserse haymana taraflarina oyaca'dan gecebilirsin.
oranin insanlari bambaska. sirf muhabbet icin bile
gidilebilir. gecen gun bes vasita degistirirken yolum
dustu oralara.
oyle iste, picasa'yla ben henuz tanisma asamasindayim.
bakalim, belki ilerde senin gibi cesitlemeler yaparim.

catlama olayina gelince benim grip sendromu, bayram
muhabbeti ile gecen haftasonunu dusununce catladim
gercekten, ama kiskancliktan degil. tamamen duygusal
:)

sevgiler,
fatma