7 Mart 2008

günün köşe yazıları

hala nasıl oluyor da daha çok çocuk doğurun diyebiliyorlar. üretim, zaman geçtikçe daha kalifiye ve daha eğitimli çalışanlar istiyor. otamasyon sayesinde eskiden yüzlerce insanın yaptığı işi artık onlarcası yapabiliyor. memlekette açlık artıyor, hırsızlık artıyor, şiddet artıyor, işsizlik artıyor, kaliteli iş gücü açığı büyüyor ama biz hala daha çok çocuk doğurun diyelim. başbakan: en az 3 çocuk doğurun.

dört tane veli öğretmene cinsel taciz suçlamasında bulunuyor. buna rağmen öğretmen hala görevine devam ediyor. haliyle şikayetçi aileler çocuklarını okula göndermiyor. tabi ki ispatlanana kadar kimse suçlu sayılamaz. yalnız soruşturma devam edene kadar öğretmeni açıkta bekletemezler mi? hangi mantıkla o çocukların başında tutuyorlar. öğretmen tacizi

doğru olanı tekrar tekrar söylemek lazım demişler. evet türban meselesi hak ve özgürlükse, alevilerin hakkı ve özgürlüğü yok mu? din kültürü ve ahlak bilgisi dersi

şiddet gören kadınları koruyamamak bir insanlık ayıbıdır, toplumun geleceğine saatli bombalar yerleştirmektir. bir çocuk düşünüyorum annesi habire dayak yiyor, kendi habire dayak yiyor, annesi onu koruyamıyor. bu çocuktan hırsız mı olsun, mafya mı olsun, tetikçi mi olsun, terorist mi olsun. karanfil dağıtmakla olmuyor

ekmeğe fena zam gelmiş. bu zammın en büyük sorumluluğu da buğday tarımını ve piyasasını iyi yönetemeyenlerde. ekmek, buğday ve ekonomi

ben motivasyona çok önem veriyorum. diyelim ki bir mucize oldu ve türkiye'deki insanların %90'ı yaptığı işi sevmeye başladı. o işi daha bir şevkle yapıyorlar. öğretmen daha bir ilgileniyor öğrenciyle, doktor daha bir özenle bakıyor hastaya, memur daha bir hızlı yapıyor işini, polis daha bir seviyor halkını, çöpçü daha bir temiz yapıyor ortamı, esirgeme yurdundaki çocuklar daha bir seviliyor, vergi daha bir dikkatli toplanıyor, ... çok kısa zamanda çok şey değişir. peki şu an böyle bir türkiye'ye yaklaşıyor muyuz, uzaklaşıyor muyuz? üniversite öğrencilerinin %95'i istemediği bölümde okuyor

Hiç yorum yok: