3 Nisan 2008

günün köşe yazıları

yök üniversitelerde bölümlerin varlığını devam ettirme kriterlerinden ikisini kaldırıyor. kriterlerden biri mezunların iş bulabilme ölçütüdür. nasıl bir iş bu. sen adamı al 4 sene okut. sonra işsiz sal çayıra. bir bölümün mezunları iş bulamıyorsa o bölüm niye varlığına ve ya kontenjan sayısında bolluğa devam etsin. ikinci kriter ise öğretim elemanı sayısının belli bir değerden fazla olmasıdır. bunun da anlamı nedir. sen al adamı doğru düzgün eğitim vermeden meslek sahibi yap. bu düzenlemelerin hiç bir rasyonel ve topluma katkı sağlayan anlamı yok. eee peki niye yapılıyor bu değişiklikler? kim istiyor bu değişiklikleri? öğretmenlerin eğitimi

bir tek avrupa kaldı memleketi kurtaracak diyenlere bir bakış açısı: hangi avrupa

son zamanlardaki uzlaşın, herkes bir adım geri atsın yaklaşımları bir yanılsama. sanki chp ile akp arasında bir gerilim var da o memleketi bölüyor diye yutturuluyor. halbuki gerilim akp ile anayasanın değişmez maddelerinde. niye bunu açıkça söylemiyorlar da "uzlaşın, geri adım atın" gibi ifadeler kullanıyorlar? cumhurbaşkanı seçimlerinde akp sözünü tutsaydı ve mecliste her partiden oy alabilen bir cumhurbaşkanı seçseydi, şu anda bu davayla uğraşıyor olur muydu? sorun erdoğan-baykal gerilimi değil

tecavüz haberleri çok fazla. hepsinin hikayesi ayrı ayrı yüreğimi burkuyor. hele toplu tecavüz vakaları bütün duygularımı altüst ediyor. türkiye'nin muhafazakarlaşmasından memnuniyet duyanları, muhafazakarım diye övünen insanları merak ediyorum. bu tecavüz olayları ile cinselliği evlelene kadar yasaklayan muhafazakarlık arasında bağ kurmuyorlar mı? 15 yaşında insanların evlendiği dönemin kuralları ile 25 yaşında insanların evlendiği dönemin toplumsal kuralları bir olabilir mi? yanı başımızdan aşti'den başımıza gelenler

Hiç yorum yok: