19 Nisan 2008

şiddet

ne yazık! bugün gündem şiddet. bir süre önce tecavüze uğrayarak öldürülmüş italyan sanatçı pippa'dan ya da üniversite öğrencilerini öldürmek için ateş eden ülkücü provakatörden bahsetmiyorum bile. şiddet her yerde her an artmaya başladı ya da biz yeni görüyoruz. ülkeyi yönetenlerin çözmesi gereken ve çözebileceği tehlikeli bir durum bu.

kamer genç'e saldırıyı ilk duyduğumda "bir iki milletvekili kavga etmiş" gibi düşündüm. sonradan öğrendim ki 40-50 kişilik akp'li milletvekili grubu adama öldüresiye saldırmışlar. inanılması zor bu olaya chp'li ve mhp'li vekiller de tanıklık yapıyor. o sırada meclis tv'nin yayınını da durdurmuşlar. işin daha da ürpertici kısmı ise başbakanın kamer genç'i suçlu bulması. çoğunluk baskısı, harekete geçmiş cehalet, şiddetin çoğunluk tarafından yöntem olarak benimsenmesi,... bunlar korkutucu şeyler. zaten başbakanın çakı taşıması ve bunu göstermesi de başlı başına sorgulanması gereken bir olay. şiddet uygulayan genç'miş

kamer genç olayı laik kesimi taraftarlıkla suçlayan islami basının durumu için bir turnusol kağıdı. islami liberal sitelerde bu konuya değinilmezken, haber zaman gazetesinde aşağıdaki şekilde geçiyor. bu nasıl bir habercilik anlayışı. mecliste 40-50 vekil bir vekile saldırsınlar, suçlu o madur vekil olsun. her olayda kendini ele veren çok ilginç bir demokrasi anlayışı var bu kesimin.
Meclis'te Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a hakaret ederek arbede yaşanmasına sebep olan Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç dün kendisini savundu
bir grup ülkücü genç beyoğlunda 18 yaşında bir genci 17 yerinden bıçaklayarak öldürmüşler. nedeni ise yan gözle bakmak. yetkililer ne zaman ülkü ocakları ile ilgili bir önlem alacaklar. yan gözle bakmak

tuzla'da göz göre göre bu kadar işçinin ölmesine ne demeli? bu durum yaşam koşullarının ve çalışma koşullarının içindeki şiddet/zorbalık değil mi? yetkililer bu zorbalığa ne zaman dur diyecek? utanıyoruz diye yürüyor gençler

inanılması gerçekten güç. başbakan, cumhurbaşkanı ve onca bakan sadece ve sadece çalık grubu kar etsin diye mi ziyaret ettiler katar'ı? hükümet katar'ı neden bu kadar seviyor

bir polis müdürü bir otelde eşini aldatırken yakalanmış. bundan dolayı polis müdürü hakkında idari soruşturma açılmış. devletin ne hakkı var bunu yapmaya. adam eşini aldatmış. bu durum aile içindeki bir meseledir ve bu durumun yanlızca boşanma davasında etkisi vardır. eşi isterse bundan dolayı tek celsede ve bütün haklarını koruyarak boşanabilir. devlet hangi hakla eşini aldatıyor diye bir çalışanı hakkında soruşturma açabilir. anlayabilmiş değilim. polis müdürüne baskın

Hiç yorum yok: