30 Nisan 2008

o kötü his (duygusal akıl 4)

yönetilmesi zor duygulardan biri de kaygı. evhamlı kişilikler vardır. biri yarım saat geç kalsa öldü zanneder. uçağa binse düşeceğinden emindir... tabi böyle olmayınca kaygı denen kavramla ilgilenmek gereksiz diye düşünüyordum. kaygı hakkında birşeyler okudukça şaşırdım. arasıra nedensiz yere içimizde kötü bir his olur. işte o his bu kaygının eseriymiş. ayrıyeten sıcak basması, konsantrasyon bozukluğu, bel ağrısı, boyun ağrısı, uyuyamama, erken uyanma, çabuk öfkelenme, yorgunluk, kalbinin sıkışması ve bilimum etkisi oluyormuş. gerçi düzgün beslenme bin bir etki, düzenli uyuma bin bir etki, spor yapma bin bir etki oluyor. diyeceğim abartmamak lazım. buna rağmen kaygı olayı üzerine değinmeye değer. sınav, iş, evlilik, baba olma, ayrılma, taşınma falan filan bir sürü şey var kaygılanacak.

kaygı bir heyecandır. yüksek enerjili bir duygudur. tehlikeye karşı hazırlık yapmamızı sağlar. kaygı bizim önemli konulara odaklanmamızı sağlar. kaygılı kişiler toplumsal olarak maceracıları dengelerler. bizi akıllıca yönlendirmediği noktalarda müdahale etmek lazım. mesela sırf kaygı ağır geldiği için kaygılanmamak için önemli konulardan vazgeçebiliriz. başka bir örnek sevgilimizin, annemizin telefonda sesi biraz soğuk gelse kötü birşey oldu hissine yoğunca kapılmak. öfke nasıl kendi kendini yükselten düşünceler ile coşuyorsa kaygı da öyle ele geçiriyor vücudu. doğru gibi gelen düşüncelerle coştukça coşuyor.

kaygılı kişilik üzerine güzel bir örnek duygusal zeka kitabında geçiyor. bu kişiye bir dakika boyunca tasalarını anlatmasını istiyorlar. cevap şöyle:
bunu doğru yapamayabilirim. O kadar yapmacık olur ki, asıl sorunu göstermeyebilir, oysa bizim asıl sorunu bulmamız gerekiyor... çünkü asıl sorunu bulamazsak, iyileşemem...

Kaygıyla nasıl baş edebiliriz. öncelikle kaygıyı tanımak ve vücudumuzdaki, düşüncelerimizdeki yansımalarını yakalamak lazım. yakaladığımız an, vücuda gönderdiği acil durum sinyallerini yatıştırmak için gevşeme engersizleri yapılabilir. örnek olarak nefes alma, gerinme, sıkıp sıkıp gevşeme gibi egzersizler var. daha sonra kaygıyla beraber hareket eden düşüncelere meydan okumak gerekiyor. kaygılandığımız şeyi ve çözmek için atabileceğimiz adımları yazıya dökebiliriz. yazıya dökmek başlı başına yatıştırıcı bir etki yapıyor.

kaygılı bir yakınımız varsa kaygının esiri olmamaya özen göstermek kaydıyla ona karşı güvenilir olduğumuzu göstermek faydalı oluyor. zor kişiliklerle yaşamak kitabında aşağıdaki test var. bu test kendimizdeki kaygıyı tanımamıza yardımcı oluyor.

sıkıntıları düşünmek sık sık uyumama engel olur.
bir trene yetişememe tehlikesi yüreğimi oynatır.
herşey için çok endişelendiğimi söyleyen bir sürü insan var.
yükümlülüklerimi her zaman ve erkenden yerine getiririm (fatura...)
beklediğim kişi gecikirse, kaza geçirdiğini düşünmekten kendimi alıkoyamam.
randevu, tren tarifeleri gibi şeyleri iki kez kontrol ederim.
iş işten geçtikten sonra, her zaman çok önemsiz olaylar için endişelendiğimi fark ederim.
bazen, gün içinde sakinleştirici almaya kendimi zorunlu hissediyorum.
ani, baklemediğim olaylar karşısında çarpıntım tutuyor.
bazen, nedenini bilmeden kendimi gergin hissediyorum.

kaynaklar
duygusal zeka
zor kişiliklerle yaşamak

Hiç yorum yok: