22 Ağustos 2008

özgürlüklerin kısıtlanması

geçen arkadaşla bir özgürlüğün verilip verilmemesi konusunda tartışıyoruz. ben arkadaşı o özgürlüğün verilmesinin zararsız olacağına ikna etmeye çalışıyorum. zaten o da zararsız olduğuna beni ikna et diyor . tartışmanın bir yerinde aydınlandım sanki. benim onu ikna etmemim yanlış bir mantık olduğunu fark ettim. tam tersine onun beni tartıştığımız özgürlüğün zararlı olduğuna ikna etmesi lazım. bunu hukuktaki suçu ispatlanana kadar herkes suçsuzdur kavramı ile birleştirdim. işte benim mantığım böyle çalışıyor. zararlı olacağı ispatlanamayan bir özgürlük yasaklanamamalı.

1 yorum:

MG dedi ki...

Kotu yorumcu geri geldi :)
Bu ispat yukumlulugu hangi tarafta sorusu bir kac buyuk tartisma konusunda da var. Tanri var mi yok mu? Kurtaj serbest olmali mi olmamali mi? Su kesin ki bazi konularda tartismalar kesin bir sonuca ulasamiyor, yoksa bunlar coktan cozume varilmis olurdu. Eski zaman dusunceleri once guvenli tarafta kalmak uzerineydi. Pascal's wager tarzi iddialar atildi ortaya. Ama bati medeniyetinde Reform'dan sonra ispat yukumlulugunun kisitlayici taraf uzerinde olmasi yayginlasti. Dogu kulturunun hukum surdugu yerlerde (Islam ulkeleri, Hindistan, Cin vb) ise hala toplum bireyden onde duruyor, toplum icin bireyden vazgecilebilecegi dusuncesi hakim.
Isin garibi mikro bazda da olsa Bati ulkelerindeki dogu azinliklarinda bu 'toplum bireyden onemlidir' dusuncesi ozellikle ilk kusaklar tarafindan surdurulmeye calisiyor. Sonraki nesil kendi akranlarinin ve kendi yasamlarini kiyaslayinca catisma doguyor. Bu eski nesli daha da tutucu olmaya itiyor. Silikon vadisi bolgesindeki Hint toplulugu ya da Bati Avrupa'daki Turk gocmenlere dair gozlemlerime dayanarak boyle bir dusunceye sahip oldum. Bakalim baskalari ne dusunur.