30 Kasım 2008

doyum: zamanın bir işlevi

ikisi de ayrılık yüzünden epey acı çekmişlerdi, ama ikiside bağlılıklarından kaçarak acıyı redetmeyi düşünmemişlerdi.
çünkü ne de olsa ... ikisinin de aradığı şey coşkuydu - varolmanın bütünlüğüydü. acıdan kaçarsanız coşku şansını da yitirirsiniz. zevk alabilirsiniz, hatta zevkin türlü çeşidini alabilirsiniz, ama doyamazsınız. eve dönmenin ne olduğunu bilemezsiniz.
...
doyum, diye düşündü şevek, zamanın bir işlevidir. zevk arayışı döngüseldir, yinelenir, zaman dışıdır. izleyicinin, heyecan arayanın, rasgele cinsel ilişkide bulunanın çeşitlilik arayışı hep aynı yerde son bulur. bir sonu vardır. sona erer ve yeniden başlamak zorunda kalır. bir yolculuk ve dönüş değildir, kapalı bir çevrimdir, kilitli bir odadır, bir hapishanedir.
kilitli odanın dışında zamanın manzarası vardır; şansın ve cesaretin yardımıyla ruh, bu manzara içinde sadakatın kırılgan, umulmayan yollarını ve kentlerini kurabilir: insanların mekan tutabileceği bir manzaradır bu.
bir eylem ancak geçmişin ve geleceğin manzarasında gerçekleştirildiği zaman insan eylemi olur. geçmiş ve geleceğin sürekliliğini öneren, zamanı bir bütün haline getiren bağlılık, insan gücünün köküdür, onsuz yapılacak hiçbir şey iyi olamaz.
... zamana karşı çıkmaktansa zamanla birlikte çalışmanın iyi yanı, diye düşündü, zamanın boşa harcanmamasıdır. acı bile işe yarıyor.
ursula le guin, mülksüzler

ekleyecek bir sözüm yok. gerçi büyük değerler ve büyük felsefelerin insanı daha çok strese sokma ihtimali de var. dolayısı ile anı kaçırmaya neden olma ihtimalleri. gerçi stresi ve baskıyı körükleyen felsefeler zamanla, anla ve gerçeklikle çelişen felsefelerdir. burada ise zamana ve gerçekliğe karşı değil onunla beraber olunmasını salık veren bir felsefe var.

1 yorum:

yavasyavas dedi ki...

daha yeni "issiz adam" filmini izledim. bu yazidaki su cumleler alper karekterini cok guzel acikliyor
"zevk arayisi ... bir yolculuk ve dönüş değildir, kapalı bir çevrimdir, kilitli bir odadır, bir hapishanedir."