2 Kasım 2009

cep telefonu ve kürtler

çok sevdiğim bir arkadaşımla kürt açılımı üzerine tartışıyorduk. söylediği, savunduğu argümanları duyunca çok şaşırdım. yıllarca resmi organlar neyi propaganda etmişse onu söylüyordu. bir de "kürtler türktür, kürtçe diye bir dil de yoktur" deseydi tam olacaktı. şunu farkettim. bu arkadaşım bu meseleye bir cep telefonu alırken harcadığı kadar düşünce emeği ayırmamış. neden mi?

arkadaşım cep telefonu alırken bütün modellere bakar, modellerin teknolojilerini karşılaştırır ve onlar hakkında yorumları okur. ondan sonra da bu özellikleri kullanıp kullanamayacağını, o paraya değip değmeyeceğini araştırır. bu önemli bir kafa emeğidir.

peki kürt meselesinde ne yapmış. farklı yorumlara, önerilere bakmış mı? hayır. bu yorumların gerçekliklerini değerlendirmiş mi? hayır. önerilerin sonucu bizi nereye götürür düşünmüş mü? hayır. bu çatışmanın yaşandığı dünyadaki farklı örnekleri ve bu örneklerin çözümlenmesini araştırmış mı? hayır. ilk sorulması gereken soruyu yani bu olayın insani boyutu nediri sormuş mu? hayır.

işte böyle. ne yazık ki birçok insan bir cep telefonu alırken düşündüğü kadar bu olayı düşünmemiş. devlet, medya aracılığıyla önüne ne koymuşsa inanmış. olay böyleyken bu ne yaman çelişkidir ki, bu problemin çözümüne giden yolu da bu insanların tepkisi tıkamış durumda.

keşke kürt açılımından önce bir iki yıl süren bir türk açılımı yapılsaydı.

metin münir de umudunu yitirmiş: uyanıkken görünen rüyaya ümit derler

ben umudumu yitirmedim. bu hükümet bu problemi olduğu gibi bırakırsa asıl o zaman kaybeder. umarım bunun farkındadırlar.

ateş düştüğü yeri yakıyor

2 yorum:

Cem Topkaya dedi ki...

"yıllarca resmi organlar neyi propaganda etmişse onu söylüyordu"

Merakıma mucib oldu. "Resmi organların tezlerinin yıllarca söylenmesi mi rahatsız etti ve yeni bir görüşe ihtiyaç duyuldu da öncekine tu kaka diyoruz" yoksa "bu resmi organlar hakikaten delirdi ve 30 yıldan fazla zamandır bizi kesiyorda bir türlü farkedemiyor muyuz?"

1400 yıldan fazla müslümanız ve nedendir yerine yeni bir doğru oturtmaya çalışmıyoruz. İstesekte dönüp dolaşıp "yerin çekim gücü" olduğunda birleşiyoruz. Evet izafiyet kuramının eksikleri olabilir ama sırf yıllarca bu söyleniyor diye yeni ve zıt bir kuram telaşına düşmüyoruz. Değil mi?

yavasyavas dedi ki...

bu cümledeki rahatsızlığımı başka olaylara bakarak örneklersem belki daha netleşir. aşağıda örneklediğim durumlarda olay hakkında ne kadar gerçekçi bilgiler edinilebilir?

"afganistan konusunda sadece beyaz sarayı dinleyerek hem de eleştirel olmadan"
"afganistan konusunda sadece usama'yi dinleyerek..."

"filistin konusunda sadece fkö'yü dinleyerek"
"filistin konusunda sadece hamas'ı dinleyerek"
"filistin konusunda sadece israil'in resmi yayın organlarını dinleyerek"

.
.
.