7 Aralık 2009

ince ince neşeli hayat


çok güzel bir film olmuş. bu film için seçtiğim sıfat "ince". herşey ince ince verilmiş filmde.
"babam ve oğlum"daki gibi hüngür hüngür ağlamıyorsun, ince ince hüzünleniyorsun
"vizyontele"deki gibi bağıra bağıra gülmüyorsun, ince ince gülümsüyorsun
"la haine"deki gibi kafana kafana vurmuyor sınıfsal yapı, ince ince görüyorsun kimlerin kimleri taşıdığını
sloganlarla, kategorilerle görmüyorsun farklı sosyal çevreleri, ince ince seyrediyoruz kendimizi

filmin geçtiği mekanlar da bizi en çok anlatan yerler olmuş: alış veriş merkezi, stadyum, kahve, düğün, cami...

taxi driver'da nasıl robert deniro bir karakteri incelikleri ile anlatmış, burda da yılmaz erdoğan rızayı anlatmış aynı etkileyicilikte.

yılmaz erdoğan rıza'yı türkiye'nin ortalama bir insanı nasıl olur diye düşünerek yarattım diyor. öyle de olmuş gerçekten. bir arkadaş itiraz etti türkiye'de ortalama gelir böyle değil diye. buradaki ortalama sayıların toplamının ortalaması değil de ortada duran demek. yani mesela ekonomik duruma göre ortalama alıyorsak bütün insanları çok gelirliden az gelirliye doğru sıralıyoruz. sonra da ortadaki adamı seçiyoruz. işte o rıza oluyor.
Gözünü yükseğe diktiği zaman aşağıda daralıyor insan. Sonra da utanacağı şeye sahip çıkıyor, sahip çıkacağından utanıyor. -Rıza Şenyurt

1 yorum:

Unknown dedi ki...

tebrik ederim çok güzel bir yorum olmuş