6 Ekim 2007

huckabees'i seviyorum (I heart huckabees)

bu filmi ben sevdim ve izlerken çok eğlendim. belirtmeliyim ki benden başka hiçbir arkadaşım sevmedi. temelde kişinin kendini aramasıyla ve varoluşçu felsefeyle ilgili bir komedi. varoluşçu felsefenin karamsar ve iyimser tarzları günlük hayattaki her ayrıntıya uyarlanmaya çalışılıyor. haliyle birçok abzürd durum yaşanıyor. bu felsefelerin uygulamasının iki farklı insan (biri kapitalist, işbilir, ikna edici, çekici ve eğlenceli, diğeri ise idealist ve itici) arasındaki gerilim üzerinden yapılması bence çok hoş olmuş. filmin bitiş cümlesi ise kendini arama olayıyla dalga geçmenin ana nedenini vurguluyor: ben nasıl kendim olamam ki! (how am i not myself). hıristiyan, muhafazakar bir amerikan ailesiyle geçen yemek ise muhteşemdi. o yemek sahnesinin türkiye'de kendini tanımlamanın temel unsuru olarak türk ve müslüman olarak gören muhafazakar bir aileyle yapıldığını düşünmekte ayrıyeten hoş oluyor. yeri gelmişken bu ne yaman çelişki: amerika'daki muhafazakarlar müslüman ülkelerdeki muhafazakarları şeytan olarak görüyor. müslüman ülkedeki muhafazakarlar ise amerika'daki muhafazarları şeytan görüyor. benzer bir şekilde türkler almanya'daki milliyetçileri şeytan olarak görüyor ve orada halkların kardeşliğini vurgulayan sosyal demokratara oy veriyor. öbür yandan türkiye'ye gelip halkların kardeşliğini bölücülük olarak gören milliyetçi ve muhafazakar partilere oy veriyorlar. hiç mi sorgulamıyorlar acaba bir yerde yanlış mı yapıyoruz diye.

4 yorum:

oyluuu dedi ki...

ispirin bu film üzerine nasıl bu kadar yorum yazabildiğine şaşırdım. Kişisel kanaatim: Film çok kötüydü. Tamamlayamadım bile.
Bu yorumuma katılacak başkaları da olacağından hiç şüphem yok.

Unknown dedi ki...

filmi izleyeli cok oldu, konusu filan neydi hic hatirlamiyorum ama, keyif almadigimi hatirliyorum :) simdi sen bu kadar yazinca ya bi daha izlesem mi oldum ama, yok yok gerek yok :p

taleta dedi ki...

Muttapa bu filmi hatirliyorum ve bende sirin bulmustum.Filmin adi "tesedufler" olarak uygun gorulmus.Film tanisikliklarin tesadufi olmadigini ve dikkatle arastirildiginda ortak enerji tasiyanlarin birbirine temasi olduguna dair birsey savunuyordu yanlis hatirlamiyorsam.Ben kucuklugunden baslayim 35 li yaslara kadar olan beraberliklerin tanigiyim.Ayni mahallede oturup,ayni bransi okuyup,ayni yerde askerligi yapip,ayni bankaya girip,ayni subeye dusen,we birisi farkli bir yere atandiginda bir sure sonra digerininde ayni yere atanmasina sahidim.Bir arkadasim bir cuzdan bulmustu ve icindeki numaralari arayarak sahibine ulasmayi basardi.Ve bulusup ona cuzdanini teslim etti.Cok uzun zaman bile gecmeden arkadasim İzmir e gitti ve orada sanssizlik eseri cuzdanini kaybediyor.Ve bir sure sonra telefonu caliyor arayan kisi daha evvel cuzdanini buldugu bayan.Ve o cok ilginc haberi veriyor"cuzdanin bende". Bulusuyorlar ve cok sasiriyorlar bu duruma.Bende onlara katiliyorum saskinligimla... Yani benzer seylerepey bi var kafamda.Bu film bu tarzdaki hatiralarimi animsatmisti bana....

yavasyavas dedi ki...

ulaş'ım bence film rastlantıların anlamlı olduğunu vurgulamıyordu. aksine anlam yükleyenlerle dalga geçiyordu. filmleri karıştırdın mı acep.